Gözle görülebilen öldürücü mikroorganizmalardan, yılda üç binden fazla kişi ölmekte iken, tozdan daha küçük bu zerrelerin yüz binlerce insanın ölümüne neden olma riski üzerinde durulması gerekmektedir. Oysa, bu teknolojiyle birlikte gen transferi, enzim değişimi ve yüzeyler üzerinde lokal değişiklikler yapılması mümkün olacaktır ve risk, kontrol edilebilir düzeylerin de üzerinde olacaktır.
“Nano atomlar”, kendi kendini temizleyen boya, cam ve yüzeyler olarak sanayinin gelişimine katkı sağlayan faktör olmaya başlamıştır. Buna ek olarak “nano atomlardan”, kirli sulardaki zararlı mikropları zararsız hale dönüştüren “mikro kapsüller” üretilmekte ve çevre tarafından tüm yan etkileri gözetilmeksizin emilmeye bırakılmaktadır.
Bazı araştırmalar, bu teknolojinin yarattığı zararları bilimsel çalışmalarla gün yüzüne çıkarmışlardır. Duke Üniversitesi’nden Eva Oberdorster’in, “nano atom” zararları üzerine yaptığı bir araştırma buna en güzel örnektir. Oberdorster yaptığı deneylerde bir su tankını balıklarla doldurmuş, “nano atomların” balıkların beyninde hasarlara neden olduğunu kanıtlamıştır. Normal şartlarda beyindeki kan duvarını, hiçbir madde aşamamaktadır. Ne var ki “nano atomlar”, sinir hücreleri yardımı ile beyne sızabilmektedir. Yinede “nanoteknoloji” araştırmacıları, bu teknolojinin mevcut olan tehlikelerini tespit etmekte biraz pasif kalmaktadırlar.
“Nano atomların” besin zincirine nüfuz etmesi halinde, insan vücuduna alınan bu yiyeceklerin zararlarının da incelenme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Rice Üniversitesinde görevli bilim adamları, “nano atomların”, proteinler üzerindeki etkilerini incelemişlerdir. Protein, “nano atomların”, yüzeye tutunduğunda, proteinin yapısının ve işlevinin değiştiği görülmüştür.
Kolorado Bilim Konferansı’nda, bir tuz zerresinin üzerine yerleştirilecek bir bilgisayar projesi ve bu düşüncede başarılı olunduğu takdirde, gelecek adımın sinek büyüklüğünde bir “robot böceğin” yapımı olduğu basına açıklanmış, bu buluş dünya tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır. Hatti zatında, hamam böceklerinin üzerine yerleştirilen “mikro makinelerin”, oldukça başarı olduğu, bunların özellikle “casusluk faaliyetlerinde” kullanılabileceği ortaya konmuş bir gerçektir.
